Ethis Kitle Fonlama Platformu A.Ş., Sermaye Piyasası Kurulu'na faaliyet izni başvurusunda bulunmuş ancak başvuru henüz sonuçlanmamıştır. Platformumuz henüz lisanslı bir kitle fonlama platformu değildir. Bu web sitesi sadece test amaçlı açılmıştır. Sermaye Piyasası Kurulu'ndan faaliyet izni alınmadan ne İhraççılar ne de Yatırımcılar platformumuz üzerinden işlem yapamayacaktır. Saygıyla duyurulur.
Son yıllarda, finans dünyasında dikkat çeken ve hızla büyüyen bir model var: Peer-to-Peer (P2P) finansman. Bu model, şirketlerin bankalara veya geleneksel finansal kurumlara başvurmadan sermaye sağlamalarına olanak tanıyor. Peki, bu model sadece bireysel yatırımcılar için mi uygun, yoksa işletmeler de fayda sağlayabilir mi? P2P modelini biraz daha yakından inceleyelim ve bu yeni finansman biçiminin işletmelere nasıl katkı sağlayabileceğini keşfedelim.
Peer to Peer (eşler arası) borç verme sistemi, borç veren ile borç alan arasında doğrudan bir köprü kuran çevrimiçi finans modelidir. Bankalar gibi aracılar olmadan, bireysel yatırımcılar küçük işletmelere veya girişimcilere yatırım yapabilirler. Bu durum, hem yatırımcılar hem de borç alanlar için daha cazip hale gelebilir. Peki, işletmeler bu modelden nasıl yararlanabilir?
P2P modeli, borç veren ve borç alan arasında doğrudan bağlantı kuran merkezi olmayan bir pazar yeri sağlayarak geleneksel bankacılığa ve finans sistemlerine alternatif olur. Kredi ihtiyacı olan bireysel ve küçük işletmeler P2P platformlarında istedikleri kredi tutarını, amacını belirterek liste oluştururlar. Potansiyel borç verenler kredi ayrıntılarının yer aldığı listeleri inceleyerek çeşitli faktörlere göre fonlanacak kredileri seçerler. P2P platformlarının en büyük rolü borç veren ve borç alan arasındaki kredi kontrolleri, ödeme işlemleri ve kredi hizmetleri olmak üzere finansal süreçleri kolaylaştırmaktır.
P2P, hızla gelişen yeni nesil bir finansman yöntemi olarak, hem borç alanlar hem de borç verenler için pek çok avantaj ve dezavantaj sunuyor. Peki, bu model her iki taraf için de ne gibi fırsatlar sunuyor? Aynı zamanda hangi zorluklar ortaya çıkabiliyor? Şimdi, hem borç alanlar hem de borç verenler açısından bu avantajları ve dezavantajları birlikte inceleyelim.
Avantajları
P2P (Peer-to-Peer) borç verme sisteminin hem finansal hem de sosyal açıdan önemli avantajları bulunmaktadır. Geleneksel finansal araçlardan kredi temin etmekte zorlanan bireyler ve küçük işletmeler için P2P modeli, etkili bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Düşük kredi puanına sahip olan bireysel veya küçük işletmelere kredi erişimi daha kolay ve esnek bir şekilde sağlanır. İnternet tabanlı yapısı sayesinde, geleneksel bankacılık süreçlerine kıyasla hızlı kredi başvuru, onay ve işlem süreçleri sunarak, kullanıcılarına zaman açısından da önemli bir avantaj sağlar.
Sadece erişim kolaylığı mı sağlıyor? Tabii ki hayır! P2P modelinde, geleneksel aracı kurumlar olmadığı için masraflar azalır ve borç alanlar daha uygun koşullarda krediye ulaşabilir. Aracı kurumların ve uzun süren bürokratik işlemlerin olmaması işlemlerin hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayarak taraflar için etkili finansal deneyim sağlar.
P2P borç verme sisteminin, diğer finans türlerinden temel farkı, girişimcilerin işletme sahipliğini kısmen veya tamamen paylaşma zorunluluğunun bulunmamasıdır. Teminat zorunluluğunun olmaması, P2P modelini daha kullanılabilir verimli bir model haline getirmiştir.
P2P modelinin kitle fonlama sistemi içerisindeki yapısından dolayı, borç alanlar projelerini ve fikirlerini potansiyel yatırımcılara sunarak, hem ürünlerinin piyasadaki konumunu test etme imkânı bulur hem de yapıcı geri bildirimler alabilirler. Bu süreç, yalnızca finansman sağlama açısından değil, aynı zamanda müşteri tabanı oluşturma ve iş ağını genişletme fırsatları sunarak, girişimcilerin ticari başarılarını destekler.
P2P modelinde platformlar, kredi ayrıntılarını ve ödeme planları hakkında şeffaf bilgi paylaşımı yaparlar. Böylelikle, hem borç alan hem borç veren kararlarını daha bilinçli alır.
Dezavantajlar
P2P modelinin yüksek kredi riski, temerrüde düşme oranları ve devlet korumasının olmaması gibi bazı dezavantajları mevcuttur. Yazının bu aşamasında bu dezavantajlara daha yakın bakalım.
Borç alanların, nitelikli kriterlerle ve borç verenlerin kredi kontrolleri ile karşılaşmaktadır. Kredi geçmişinde düşük puanları bulunan girşimciler sıkı ödeme planına tabi tutulur. Bu durum borç alanların finansal hareket esnekliğini daraltırken işletme yönetiminde de zorluklar oluşmasına sebebiyet verebilir.
Merkezi kontrol eksikliğinin olması ağların kontrolünün sağlamasında, koordine edilmesinde ve etkinliklerin yönetmesinde zorluklara neden olabilir. Ağ genelinde karmaşık görevleri kontrol etmek ve tutarlı işlemler gerçekleştirmek zorlaşabilir.
İkincil piyasa imkanlarının bulunmaması veya ikincil piyasanın geliş göstermemesi likidite problemini ortaya çıkarır. Finansal araçların sınırlı kabiliyeti, yatırımcıların hareket esnekiğini daraltabilir.
P2P sisteminin doğası gereği işlemlerin web tabanlı olması, platformların siber saldırıya uğrayabilme ihtimalini artırmıştır. Siber saldırının olması durumunda, platform verileri, yatırımcı ve borçluların bilgilerinin çalınabilmesiyle karşı karşıya kalınır.
Kredi piyasalarında borç veren ve borç alan arasında sıklıkla yaşanan asimetrik bilgi sorunu, akabinde ters seçim ve ahlaki tehlikeyi beraberinde getirmiştir. Taraflar arası bilgilerin doğru bir şekilde paylaşılmaması ve alınan kredinin doğru kanala aktarılmayıp amacına uygun kullanılmaması geri ödeme noktasında sorunlar oluşturur.
Borçlunun ana parayı zamanında veya hiç ödeyememesi temerrüte düşme riskini oluşturur ve bu da platformların bilgi asimetrisini azaltma ve daha iyi bir inceleme değerlendirme sürecine girmelerini gösterir.
Spam yok. Sadece en son sürümler ve ipuçları, ilginç makaleler ve her hafta gelen kutunuzda özel röportajlar.
Gizlilik politikamızı okuyun
Yazan
Yayınlanma tarihi
7 Jan 2025