• Anasayfa
  • blog
  • Hakkımızda
Giriş Yap
Kayıt Ol

Bültenimize Abone Ol

En son güncellemeleri ve haberleri almak için bültenimize abone olun

Ethis Kitle Fonlama Platformu A.Ş., küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) için İslami Finans uyumlu finansmanlara katılma fırsatı sunan düzenlenmiş bir platformdur. Desteklemek istediğiniz projeleri seçersiniz, yatırım miktarını belirlersiniz ve gerisini biz yönetiriz.
Hızlı Bağlantılar
Nasıl Yatırım Yapılır?Nasıl Fon Toplanır?Getiri OranlarıKampanya İstatistikleriSSS
Uyumluluk
İslami Finans UyumluluğuÇıkar ÇatışmasıDeğerlendirmeMerkez Bankası YetkilendirmeRisk Açıklaması
Basaksehir Mah. Gazi Mustafa Kemal Bulvari No: 13H/45, 34480 Basaksehir
[email protected]
KEP: [email protected]
tr
  • Türkçe
  • English
Hizmet ŞartlarıGizlilik PolitikasıÇerezler

Ethis Kitle Fonlama Platformu A.Ş., Sermaye Piyasası Kurulu'na faaliyet izni başvurusunda bulunmuş ancak başvuru henüz sonuçlanmamıştır. Platformumuz henüz lisanslı bir kitle fonlama platformu değildir. Bu web sitesi sadece test amaçlı açılmıştır. Sermaye Piyasası Kurulu'ndan faaliyet izni alınmadan ne İhraççılar ne de Yatırımcılar platformumuz üzerinden işlem yapamayacaktır. Saygıyla duyurulur.

Islamic Finance1 dakikalık okuma

Helal Para Yönetimi: Helal Kazançtan Helal Yatırıma

Para, sadece bir kazanç aracı değil; nasıl kazanıldığı ve nerede harcandığıyla da sorumluluk gerektirir. Bu yazıda paranın serüveninden yola çıkarak helal kazancı ve bilinçli para yönetimini ele alıyoruz.

Helal Para Yönetimi: Helal Kazançtan Helal Yatırıma

Yazan

Yayınlanma tarihi

17 Jun 2025

Hayatımızda neredeyse her karar, doğrudan ya da dolaylı olarak parayla ilişkilidir. Alışverişten tasarrufa, iş kurmaktan yatırım yapmaya kadar her adımda para, sadece bir araç değil aynı zamanda bir sorumluluk olarak karşımıza çıkar. Peki para sadece kazandığımız bir şey mi, yoksa nasıl kazandığımızı da sorgulamamız gereken bir şey mi?

Paranın değerini sadece miktarıyla değil, kazanıldığı yol ve harcandığı yer ile ölçmek, bizi farklı bir bilinç seviyesine taşır. Bu yazıda önce paranın ne olduğunu, tarih içindeki serüvenini kısaca gözden geçireceğiz. Ardından, helal kazancın ne anlama geldiğine, paranın nasıl doğru yönetileceğine birlikte bakacağız. Çünkü biliyoruz ki, parayı doğru yönetmek bir erdemdir; onu helal yollarla kazanmak ise bir ibadet...

Paranın Kısa Tarihi

Para, farsça bir kelime olup “pare ve parça” demektir. İktisat terimi olarak; devlet tarafından tedavüle çıkarılmış, üzerinde sayı değeri yazılı, kağıt veya madenden yapılmış ödeme aracına para denir.

Para, insanlık tarihindeki en önemli buluşlardan biri. Tarihin eski çağlarında mal mübadeleleri trampa usulü ile yapılıyordu. Alış verişte bir malın bedelini başka bir malla ödemeye trampa denir. İlerleyen zamanlarda iş bölümünün sınırları genişleyince mal mübadelelerinin hacmi artmış ve trampanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı görülmüştür. Önceleri insanlar ihtiyaçlarını doğrudan takas yoluyla karşılıyordu; ancak bu yöntem, zamanla yetersiz ve pratik olmayan bir hâle geldi. Bir çuval buğdayı başka bir ürünle bire bir değiştirmek, her zaman mümkün ya da adil olmuyordu. Böylece daha evrensel ve kabul gören bir değişim aracı arayışı başladı.

Nitekim Asrı Saadet döneminde Peygamber Efendimize (sav) ikram etmek için iki ölçek kalitesi düşük hurmayı bir ölçek kaliteli hurma ile trampa eden Bilal Habeşi (ra)’ye kendine ait hurmayı para ile satıp, bu para ile istediği kalitede hurma ile satın alabileceğini bildirmiştir. (Buhari, vekale 11)

Kağıt Para Sisteminin Doğuşu

İlk madenî paralar, milattan önce 7. yüzyılda Lidyalılar tarafından kullanıldı. Ardından kâğıt para ve banknotlar geldi. Miladın ilk yüzyılında Çin’de sonra İtalya’da ve 16.yüzyılda temsili kağıt paralar çıkarıldı. Banknotun yaygınlaşması ise 17.yüzyılda İngiltere ve İsveç’te cereyan eden uygulamalar sonucu olmuştur.

Sanayi Devrimi ile birlikte para artık sadece bir alışveriş aracı değil, üretimin, emeğin ve birikimin sembolü hâline geldi. 20. yüzyılın sonlarına doğru kartlı sistemlerin, internet bankacılığının ve mobil uygulamaların yaygınlaşmasıyla para fiziksel formundan hızla uzaklaştı.

Bugün ise dijital cüzdanlar, sanal kartlar ve kripto para birimleriyle karşı karşıyayız. Paranın görünmeyen, izlenebilir ve bir tuşla aktarılabilir hâli, ekonomik sistemleri baştan sona dönüştürüyor. Eskiden ceplerde taşınan para, artık ekranlarda yönetiliyor.

Bu hızlı dönüşüm, hayatı kolaylaştırsa da bazı önemli soruları da beraberinde getiriyor: Para kazanmak kolaylaştı mı, yoksa karmaşıklaştı mı? Hızlanan işlemler, etik sorgulamaları geride mi bırakıyor? Ve en önemlisi: bu yeni dünyada kazandığımız paranın helalliğini nasıl garanti altına alacağız?

İşte bu soruların ışığında, helal kazancın anlamını ve ilkelerini ele alacağız.

Helal Para Kazanımı: Sadece Ne Kazandığımız Değil, Nasıl Kazandığımız da Önemli

Para kazanmak, modern dünyada çoğu zaman başarı ve prestijle eş tutuluyor. Ancak İslam iktisadında kazancın miktarından çok, hangi yoldan elde edildiği önemlidir. Çünkü helal rızık, sadece dünyevi ihtiyaçlarımızı karşılamakla kalmaz aynı zamanda manevî sorumluluğumuzun bir parçasıdır.

Helal kazanç; meşru, adil ve kul hakkına riayet edilerek elde edilen geliri ifade eder. Bu da demektir ki bir kazanç, şeklen yasal olsa bile, eğer ahlaki ilkelere aykırıysa helal olmayabilir. Bu anlayış, ticaretin merkezine doğruluk, güven ve hakkaniyeti yerleştirir.

Kur’an-ı Kerim’de sıkça geçen “haksız kazanç”, “ölçü ve tartıda hile yapma”, “faizle malı çoğaltma” gibi uyarılar, sadece bireyler için değil, ekonomik düzenin bütünü için geçerlidir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) “Doğru ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir” (Tirmizî, Büyû’, 4) hadis-i şerifi ise, ticaretin ne kadar büyük bir sorumluluk olduğuna işaret eder.

Helal kazanç ilkeleri şunları kapsar:

• Faizden uzak durmak: Geliri faizli işlemlerle artırmaktan kaçınmak

• Şeffaflık ve dürüstlük: Alım-satımda doğru bilgi vermek, saklama veya aldatma yapmamak

• Emeğe saygı: İşveren olarak çalışan haklarını gözetmek, adil ücret vermek

• Zararlı veya haram sektörlerden uzak durmak: Alkol, kumar, fahiş kâr içeren işler gibi alanlara bulaşmamak

Bu ilkeler, hem bireysel kazanç için hem de işletmelerin faaliyet alanları için geçerlidir. Günümüzde ekonomik koşullar ne kadar zorlayıcı olursa olsun, helal kazanç bilinciyle hareket etmek, sadece vicdanı değil, uzun vadede bereketi ve güveni de beraberinde getirir.

Helal Kazanç Türleri Nelerdir?

Helal kazanç, çok farklı yollarla elde edilebilir. İslam ekonomisinde meşru sayılan başlıca kazanç türleri şunlardır:

Ticaret Yoluyla Kazanç (Bey‘)

• En yaygın ve meşru helal kazanç yollarından biridir.

• Alım-satım işlemleri açık, şeffaf ve adil olmalıdır.

• Hile, fahiş fiyat, aldatma veya gizli kusur saklamak gibi etik dışı uygulamalardan kaçınılmalıdır.

Emeğe Dayalı Kazanç (Ücret)

• Bir kişinin yaptığı iş karşılığında aldığı maaş, ücret veya hizmet bedelidir.

• Emeğin karşılığının zamanında ve eksiksiz ödenmesi, İslam’da büyük bir hassasiyetle ele alınır.

• Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurur:

“İşçiye ücretini, alın teri kurumadan veriniz.” (İbn Mâce, Rühûn, 4)

Ortaklık ve Yatırım Gelirleri

• İslam’da riskin ve kârın paylaşımına dayalı ortaklık modelleri (örneğin mudaraba, müşaraka) helal kazanç yollarındandır.

• Tarım ortaklığı (müzâraa), hayvan bakımı ortaklığı (müsâkât) gibi klasik modeller, günümüzde çeşitli finansal uygulamalarla yeniden yorumlanmaktadır.

Zirai Kazanç

• Tarım, hayvancılık, balıkçılık gibi faaliyetler yoluyla elde edilen gelirler de helal kazanç kapsamındadır.

Hibe, Miras ve Bağışlar

• Meşru yollarla edinilen miras, bağış ve hibeler de helal kazanç kabul edilir.

Bir sonraki adımda ise bu kazancın nasıl yönetileceğine, helal harcama, tasarruf ve yatırım prensiplerine odaklanacağız.

Helal Para Yönetimi: İsraf Etmeden, Değerlendirerek

Müslüman için bugün kazanç ve harcama kadar parayı doğru yerde yönetmek de kritik konulardandır. Helal kazancın sorumluluğu sadece onu elde etmekle sınırlı değildir; onu nasıl yönettiğimiz de en az kazanç kadar önemlidir. Para, doğru yönetildiğinde berekete, paylaşmaya ve uzun vadeli refaha dönüşebilir. Aksi takdirde, israf edilen ya da yanlış alanlara yönlendirilen helal bir gelir dahi sorumluluk doğurabilir. Özellikle, faiz merkezinde kurulu bir finansal düzende parayı hangi araçlarla muhafaza ettiğimiz ve yönettiğimiz oldukça önemlidir.

İslam iktisadı, sadece kazanç yollarını değil, harcama ve tasarruf alışkanlıklarını da düzenler. Bu anlayışın temelinde denge, ölçülülük ve toplumsal fayda gözetilir. Ayette bu denge şöyle ifade edilir:

“Ne cimrilik et, ne de büsbütün eli açık ol ki, sonra kınanır ve eli boş kalırsın.” (İsrâ Suresi, 29)

Helal para yönetiminin başlıca ilkeleri şunlardır:

1. İsraftan Kaçınmak

Gelirin kaynağı ne kadar helal olursa olsun, ihtiyaç fazlası harcamalar ve savurganlık helal çizgiden uzaklaşmaya sebep olabilir. Lüks tüketim, gösteriş için yapılan masraflar ya da gereksiz borçlanma, kişinin mali dengesini ve huzurunu sarsar.

2. Planlı Harcama ve Bütçe Bilinci

Gelirin nereye harcandığını bilmek, mali şeffaflık sağlar. Aylık bütçe oluşturmak, hedefe yönelik birikim yapmak ve harcamaları sınıflandırmak, maddi anlamda dengeyi korumanın anahtarıdır.

3. Birikim ve Yatırımda Helal Alternatifler

Biriktirilen paranın değerlendirilmesi de aynı şekilde helal yollarla olmalıdır. Faiz içermeyen yatırım araçları, reel sektöre dayalı girişimler veya katılım esaslı finansal modeller bu noktada öne çıkar.

4. Paylaşım Kültürü: Zekât ve Sadaka

Helal kazancın en güzel yönlerinden biri, onun başkalarıyla paylaşılabilir olmasıdır. Zekât, sadaka ve vakıf kültürü, sadece bireysel arınmayı değil, toplumda dengeyi sağlamayı da hedefler. Kazancımızdan hak sahibi olanları gözetmek, malı bereketli kılar.

Parayı yalnızca harcamak için değil, bilinçli ve dengeli bir şekilde yönetmek için bir emanet olarak görmek, helal ekonomi anlayışının temel taşlarından biridir. Bu noktada bireyler kadar işletmeler de bu bilinçle hareket ettiğinde hem toplumsal güven artar hem de ekonomik yapı daha adil hâle gelir.

HelalKazanç (1).png

Helal Yatırım Ürünleri: Birikimlerinizi Değerlendirmenin Etik Yolu

Kazancın helal olması kadar, o kazancın nasıl değerlendirildiği de büyük önem taşır. İslam ekonomisinde para, üretime katkı sağladığı, emekle buluştuğu ve adil paylaşımı mümkün kıldığı sürece değer kazanır. Faiz içeren yatırımlardan uzak durmak, sadece dini hassasiyet değil, aynı zamanda sosyal adaletin korunması açısından da temel bir ilkedir.

Günümüzde yatırım yapmak isteyen bireyler veya işletmeler için helal yatırım ürünleri, hem etik hem sürdürülebilir bir alternatif sunar. İşte bu kapsamda değerlendirilebilecek bazı yatırım araçları:

1. Kıymetli Madenler

Dünya tarihinde aşın ve gümüş bir nevi doğral para olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise bir yatırım aracı olarak tercih edilmektedir. Dayanağı fiziksel olan, spekülatif değil uzun vadeli değerlendirilen bu yatırımlar, İslam hukukunda meşrudur.

2. Katılma Hesapları ve Kâr Payı

Katılım bankacılığı sisteminde, mevduatlar faiz karşılığı değil, ticaret veya üretim faaliyetleriyle değerlendirilir. Banka, elde ettiği kârı müşterileriyle paylaşır. Vade sonundaki getiri, faiz değil “kâr payı”dır. Kâr ve zarar ortaklığı esasına göre kurgulanan bu hesaplara katılma hesabı, dağıtılan paraya da kâr payı denmektedir. Burada genel kitlenin zihnini “kârın faizden farkı nedir?” sorusu meşgul eder.

Kâr ve faiz, her ne kadar ikisi de gelir elde etme aracı gibi görünse de, İslam iktisadı açısından temelde çok farklı kavramlardır. Kâr, ticaret, üretim veya ortaklık gibi gerçek bir ekonomik faaliyet sonucu elde edilen gelir türüdür. Bu süreçte taraflar emek, sermaye ve zaman gibi unsurları ortaya koyar, belirli riskleri üstlenir ve ortaya çıkan sonuca göre kazanç ya da zarar paylaşılır. Dolayısıyla kâr, hem meşru hem de helal bir kazanç yoludur.

Faiz ise, paranın ödünç verilmesi karşılığında, zamanın geçmesine bağlı olarak fazlasıyla geri alınan sabit bir getiridir. Bu sistemde kazanç, herhangi bir ticari faaliyet veya üretim gerçekleşmeden doğar. Faiz alan taraf hiçbir risk almazken, borç alan taraf tüm riski yüklenir. Hatta zarar etse bile anaparayı ve faizi ödemekle yükümlüdür. Bu yönüyle faiz, hem adaletsiz bir gelir aktarımı doğurur hem de üretimle bağ kurmayan bir kazanç şekli olduğu için İslam’da haram kabul edilir.

3. Yatırım Fonları

Yatırım hizmetleri sunan portföy şirketleri yatırım fonları sunmaktadır. Bu yatırım fonları toplanan fonları çeşitli alanlarda değerlendirerek profesyonel bir yönetimle, yatırım getirisi sağlamaya çalışmaktadır. Katılım esaslı yatırım fonları, faizsiz ilkelere uygun sektörlerdeki hisse senetlerine, kira sertifikalarına ve helal borsalara yatırım yapar.

4. Sukuk (Kira Sertifikası)

Gerçek varlıklara dayalı borçlanma aracı olan sukuklar, faizsiz tahvil benzeri ürünlerdir. Getiri, kira geliri ya da ortaklık payına dayandığı için helal yatırım kategorisine girer. Kira sertifikası, bir kurumun kendine fon sağlamak amacıyla sahibi olduğu bir gayrimenkulü belirli bir vade için halka açık kuruluşlara ya da belirli kuruluşlara satıp vade sonuna kadar aylık kira ödeyerek aynı gayrimenkulü kullanması yöntemiyle kendine finansal kaynak sağladığı bir araçtır.

5. Girişim Sermayesi

Venture capital, Türkçede "girişim sermayesi" olarak adlandırılır ve özellikle yeni kurulmuş, büyüme potansiyeli yüksek ancak finansal kaynakları sınırlı olan girişimlere yapılan sermaye yatırımıdır. Bu sistemde yatırımcılar, yüksek risk içeren ancak büyük getiriler sunabilecek girişimlere ortak olur.

Girişim sermayesi yatırımcıları (venture capitalist'ler), girişimcinin sunduğu fikre, ürün ya da hizmete inanır ve bu işin başarılı olacağı beklentisiyle maddi destek sağlar. Bu destek, doğrudan borç verme şeklinde değil, ortaklık yoluyla yapılır. Yeni girişimlere ortak olma temelli bu sistemler, mudaraba veya müşaraka gibi klasik İslamî finans modelleriyle örtüşür. Girişimciye sermaye sağlanır, kâr paylaşılarak elde edilir.

6. Kitle Fonlama

Kitle fonlama, bir iş fikri, proje ya da girişim için ihtiyaç duyulan finansmanın, çok sayıda bireyden küçük tutarlarda toplanarak sağlandığı bir finansman modelidir. İnternet üzerinden yürütülen bu sistemde, girişimciler projelerini tanıtır, destekçiler ise inandıkları projelere katkı sağlar.

Kitle fonlama, banka kredisi veya büyük yatırımcılara ihtiyaç duymadan girişimlerin hayata geçmesine olanak tanır. Aynı zamanda toplumun doğrudan ekonomiye katılımını sağlar.

Borca dayalı kitle fonlama, bir işletmenin ya da projenin ihtiyaç duyduğu finansmanı, çok sayıda bireyden önceden belirlenmiş şartlarla geri ödemek üzere borç olarak topladığı bir modeldir. Bu sistemde yatırımcılar, katkı sağladıkları miktarı vade sonunda anapara ve kâr payı ile geri alırlar. Faiz yerine helal kazanç esasına göre yapılandırılan bu model, özellikle KOBİ’lerin faizsiz finansman ihtiyacına çözüm sunar.

Bu yapı, İslam ekonomisindeki karz-ı hasen ve murabaha/vekalet gibi ilkelerle uyumlu olacak şekilde kurgulandığında, hem yatırımcı hem girişimci için helal bir zemin oluşturur

Bu yatırım ürünleri, yatırımcının kazancını büyütmesini sağlarken aynı zamanda üretime, istihdama ve toplum yararına hizmet eder. Bu yönüyle helal yatırım sadece bireysel kazancı değil, ekonomik adalet ve sosyal sorumluluğu da beraberinde getirir.

Ethis: Helal ve Etki Odaklı Kitle Fonlama Platformu

Ethis, tam da bu modeli benimseyerek faizsiz, şeffaf ve sosyal etki odaklı bir borç temelli kitle fonlama altyapısı sunar. Yatırımcılar, fonladıkları projeler üzerinden belirlenen kâr payını alırken, aynı zamanda reel ekonomiye ve toplumsal faydaya katkı sağlar. Ethis, yatırım sürecini dijitalleştirerek hem bireylerin hem de KOBİ’lerin İslami ilkelere uygun şekilde bir araya gelmesini mümkün kılar.

Bu model sayesinde yatırımcılar, yalnızca maddi kazanç değil; değer temelli bir yatırım bilinci de edinmiş olur.

Sonuç: Müslümanın Parayla İmtihanı

Para, hayatın her alanında vazgeçilmez bir araç. Ancak onu nasıl kazandığımız, nasıl yönettiğimiz ve nelere dönüştürdüğümüz; sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki ve inanç temelli bir sorumluluktur. Helal kazanç, yalnızca bir etik tercih değil; bireyin kendi iç huzurunu, toplumsal adaleti ve bereketi arayışıdır.

Günümüzde faizsiz finans araçları, helal yatırım ürünleri ve dijitalleşme sayesinde gelişen kitle fonlama modelleri, bu arayışı kolaylaştırıyor. Özellikle borca dayalı kitle fonlama gibi girişimciyi destekleyen, yatırımcıyı da reel üretime ortak eden sistemler, değer odaklı ekonominin geleceğine ışık tutuyor.


Haftalık bülten

Spam yok. Sadece en son sürümler ve ipuçları, ilginç makaleler ve her hafta gelen kutunuzda özel röportajlar.

Gizlilik politikamızı okuyun